Mitoloji

 

 Daha önceden  gibi kavramlara değinmiştik. Eğer bu kavramları bilmiyorsanız Roma mitolojisiniincelemeden önce bu kavramlara bakmanızı tavsiye ederim.

 Roma Mitolojisi Nedir   

   Roma mitolojisi,  Roma döneminde ortaya çıkmış mit ve Logoslarıntamamıdır. Biraz daha            anlatacak olursak, Her milletin olduğu gibiRomalılar'ın da kendilerineri, logosları, e, hikayeleri           aktadır. Roma mitolojisi bunları bir araya getirerek inceler.    Roma mitolojisi aslında tek başına baştan oluşmuş bir mitoloji olarak saymak doğru değildir. Roma,  mitolojisinin çok büyük bir bölümünü esinlenerek oluşturmuştur. Yunan mitolojisiyle bir çok hikaye ve tanrı aynı kapıya çıkmaktadır. Yanlızca isimler değiştirilmiştir. Örneğin; Zeus Jupiter, PoseidonNeptune olmuş. Bu yüzden Roma mitolojisinidaha iyi anlayabilmeniz için Yunan mitolojisinide incelemenizi tavsiye ederim. 

 

 Yunan Tanrıları ve Roma Mitolojisindeki isimleri


Venüs: Aşk ve güzellik tanrıçası (Yunan Mitolojisinde ismi Afrodit )
Apollon: Müzik sanat tanrısı. (Yunan Mitolojisinde ismi aynıdır. İsmi aynı olan tek tanrı)
Mars: Savaş Tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi Ares)
Diana: Ay tanrıçası (Yunan Mitolojisinde ismi Artemis'dır)
Minerva: Zeka Tanrıçası (Yunan Mitolojisinde ismi ATHENA)
Vulcan (Vulcanus): Ateş tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi Hephaistos)
Juno: Evlilik kraliçesi (Yunan Mitolojisinde ismi Here )
Merkür: Hile ve Hırsızların tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi  Hermes )
Neptün: Denizlerin, depremlerin tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi Poseidon
Jupiter: Baş tanrıdır. Göklerin tanrısı, gök gürültüsü ve şimşek tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi zeus)
Jupiter: Şarap ve üzüm tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi Dionysos)
Ceres: Tarım ve bereket (Yunan Mitolojisinde ismi Demeter)
Pluto: Yer altı tanrısı (Yunan Mitolojisinde ismi HADES)
Vesta: Aile tanrıçası (Yunan Mitolojisinde ismi Hestia)

r> �ed�PfOına...

Romalılar derhal 10 bin kişilik bir güçle üzerlerine varırlar. Spartaküs kazandıkları küçük zaferle başı dönen arkadaşlarını uyarır. Karşılarında kırk defa savaşa girmiş kurmaylar, düzenli piyadeler, hızlı süvariler vardır. Bunlarla meydan savaşı yapılmaz, hele her kafadan ses çıkan bu güruhla hiç yapılmaz. İşin ters yanı daha düne kadar kandan şiddetten kaçan köleler, hürriyeti tadınca canavarlaşırlar. Akıllarını yağma ve tecavüzle bozar, Roma'ya girme hayalleri kurarlar. Spartaküs söz dinletemeyince komutayı bırakır. Nitekim Roma birliği de isyancıların tozunu atar. Sağ kalanlar gelir etrafında toplanır ve ellerini göğüslerine koyup sadakat yemini yaparlar. Spartaküs aynı orduyu vur-kaç taktiği ile yener ve büyük bir zafere imza atar. 

Şöhret olunca...

Köleler bir anda güney İtalya'yı ele geçirir, ha deyince 40 bin savaşçı çıkarırlar. İmparator bunların üzerine iki güçlü ordu yollar. Sp. planını "ikiye ayrılalım" diye açıklar, "onları oyalayıp, yoralım, önce birini yenelim sonra ikincisini sıkıştıralım." Ancak arkadaşı Krisiyüs acele eder ve yenilmekten kurtulamaz. Sp. bütün ağırlıkları bırakır, gereksiz malzemeleri yakar ve kendisine katılmak isteyen kaçaklara kapısını kapar. Askeri uzmanlar bu tedbirleri çok zekice bulurlar. Nitekim hem kendi karşısına çıkarılan orduyu hem de Krisiyüs'ü yenen orduğu hezimete uğratır ve büyük bir ün yapar.
Bu zaferi takiben sayıları 120 bine ulaşır. Başkentin önünden tören adımıyla geçer ve gider Modena'ya demir atarlar. Üzerlerine gönderilen orduları peş peşe yener, şehirleri bir bir alıp imparatorun yüreğine korku salarlar. Bilahare zaptı zor bir kent olan Thurium'u merkez edinirler ve sıkıntı başlar. Zira bu kadar adamı yatırmak, doyurmak kolay olmaz, artık onlar da vergi toplamak, memur beslemek, kayıt tutmak, yani "düzen kurmak" zorundadırlar. Ama Sp. servet düşmanlarının ağzına bakar, altın gümüş biriktirmeyi yasaklar. Tüccarlar çekilince ekonomi bocalamaya başlar. Mahkeme ve hakim yoktur, çete reisleri kafalarına göre karar verir, keyiflerine göre infaz yaparlar. Bakın şu işe ki Romalılara kızanlar Romalılardan beter olurlar. Onların sokaklarında da çalgı sesleri yankılanır, içer, sızar, kusarlar. Tecavüze uğrayanlar şikayet edecek merci bulamazlar. Çıkış noktalarından o kadar uzaklaşırlar ki bir zaman sonra aldıkları esirleri arenalara iteler, üstlerine bahis oynarlar. 
Roma köklü bir devlettir, üç günde yıkılıp gideceğini sananlar çok aldanırlar. Nitekim Kumandan Licinius Crassius çevre ülkelerden topladığı lejyonerlerle isyancıların tozunu atar. Sp. Klikya korsanlarının gemisiyle Sicilya'ya kaçmak isterse de adamlar onu satarlar. Crassius'un birlikleri köleleri tamamen kırar, adına destanlar yazılan Spartaküs'ü lime lime doğrarlar. (MÖ 71)
Hani derler ya "ip inceldiği, zulüm kalınlaştığı yerden kopar"...